Perde

22 Kasım 2010 Pazartesi

Tıpkı ilk randevusuna yetişmeden önce makyaj yapan bir kadın gibi, dünya da doğduğumuz anda bize doğru koşarken makyajını çoktan yapmış, maskesini takmış, hazıryorumlardır. Üstelik, ona tek aldananlar da konformistler olmayacaktır; her şeye ve herkese karşı çıkmaya doyamayan asi varlıklar kendilerinin de ne kadar itaatkâr olduğunun farkında değildirler; onlar ancak baş kaldırmaya değer olduklerı şeklinde yorumlanmış şeylere (daha önceden o şekilde yorumlanmış şeylere) karşı başkaldıracaklardır.s.91

Don Quijote Dulcinea'ya aşıktır.Onu şöyle bir görmüştür, hatta belki de hiç görmemiştir.Aşıktır ama kendisinin de söylediği gibi,sırf gezgin şövalyeler aşık olmak zorunda olduğu için aşıktır.Sadakatsizlikler, aldatmalar aşk acıları, bütün bir anlatı edebiyatı bunu ezelden beri bilmektedir.Ama Cervantes'te sorgulanan aşıklar değil aşktır, aşk kavramıın kendisidir.Hiç tanımadığınız kadını seviyorsanız aşk ne demektir.Sadece sevmeye karar vermek mi? Hatta sevmeyi taklit etmek mi? Soru hepimizi ilgilendiriyor: Çocukluğumuzdan beri aşk örnekleri bizleri onları izlemeyi davet etmeseydi, sevmenin ne demek olduğunu bilebilir miydik? s.115

0 yorum:

Yorum Gönder