Oruç Aruoba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Oruç Aruoba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hani

10 Nisan 2011 Pazar

Hani yana yana dibine vurmuş bir mumun içinde oluşan oyuğun çeperi bir noktasında çatlamış, eriyik madde dışarı akmış, fitili de açıkta kalıp tükenmişken, çatlağı akmış maddeyle doldurup tıkayarak bitkin fitili yeniden yakınca, ufacık, güçsüz, belli belirsiz; ama, pırıl pırıl, yoğun, direngen -altı canlı mavi; üstü parlak sarı-bir alev elde edersin ya - onun gibi işte...

Uzak

15 Kasım 2010 Pazartesi

Özlediğin, gidip göremediğindir; ama gidip görmek istediğin... Özlem, gidip görememendir, ama gidip görmek istemen... Özlediğin gidip görmek istediğin - ama gidip göremediğin... Özlem, gidip görmek istemen - ama gidememen, görememen; gene de istemen... s.39

Özlem, şuradan belli eder kendini: duran/özleyen, olduğu yerde kalır, giden/özlenen artık görülemez hale gelene dek yerinden kıpırdayamaz; ama özlenen de belli aralıklarla dönüp geri bakar (özleyen hala orada duruyor mu diye değil; özleyenin hala durduğunun bildiğinden,) belki, el sallar, özleyene - o ise, orada, durmamaktadır: böylece özlenen, özleyenin görüş alanında uzaklaştıkça, yükselip durur özlem de - en üst düzeyine, özleyen, özlenenin görüş alanından tam çıktığında tamamiyle görünmez olduğu an da ulaşır- Özlem artık kesindir, yoğun, ve dopdolu...Özleyen çok kısa bir süre daha durur: özlenenin hiç görünemediği noktaya bakarak; sonra yavaşça, geri dönüp yürümeğe başladığında, özlem, doruk noktasını bulur:- Özlemin doruk noktası, özlenenin özleyeni artık göremediği noktadır- özlem, görüşün olmadığı noktada doruğundadır. Özlem görememenin yoğunluğudur. s.40