Bulantı

28 Ekim 2010 Perşembe

Gezintiye çıkarsınız ay yeni yükselmiştir, tembel bağımsız boşalmıl gibi hissedersiniz kendinizi.Sonra birden, "Bir şey oldu" diye düşünürsünüz.Karanlık içinde bir şey çıtırdar ya da tüy gibi bir gölge sokağın içinde bir ucundan ucuna geçer; hangisi olsa olur. Ama bu önemsiz olay, ötekilerine benzemez.Bu olayın çevresi sisler içinde kaybolan kocaman bir şeklin başlangıcı olduğunu birden kavrarsınız. O zaman "Bir şey başlamak üzere dersiniz.Bir şey son ermek için başlamıştır.Serüven uzamaya gelmez, ona anlam veren ölümüdür yalnız.Bu ölüme, belki benim de sonum olan bu ölüme sürüklenirim.Geriye dönmek elimden gelmez.Her an, ardından geleni getirmek için ortaya çıkar.Her ana, bütün varlığımla sarılırım.Onun yerine başkasının konulamayacağını, onun başkasına benzemediğini bilirim. Ama onu yitip gitmekten geri koymak için bir şey de yapamam.

Yanlış hatırlamıyorsam buna zamanın geri çevrilmezliği diyorlar. Öyleyse serüven duygusu, zamanın geri çevrilmezliğinden başka şey olmamalı. Peki öyleyse bu duyguyu niçin her zaman yaşamıyoruz. Yoksa zamanın geri çevrilmez olmadığı anlar mı var.

2 yorum:

Berrin dedi ki...

okuduğunuz kitapları mı paylaşıyorsunuz?

Unknown dedi ki...

evet Berrin.

Yorum Gönder