Mezarlarınıza tüküreceğim

8 Nisan 2012 Pazar

Tom'un evi satabileceğini düşünüyordum; cepte para olursa, Moronlar'ın başına dert açabilirdik, hatta üçünden birini mahvedebilirdik, ama düşüncesine göre hareket etmesini engellemek istemiyordum. Ben de kendime göre yapıyordum işimi. Kafası hala Tanrı'ya ve iyiliğe dair önyargılarla doluydu. Tom fazla nasumluydu, bu da onun sonu olacaktı. Sanıyordu ki iyilik yapmakla iyilik bulunur, oysa böyle bir şey olsa bile bu sadece bir rastlantıdır. Önemli olan tek bir şey vardırİ o da öç almak, hem de fazlasıyla. Benden daha da beyaz tenli çocuğu düşünüyordum. Anne Moran'ın babasıçocuğun kızına kur yaptığını ve birlikte çıktıklarını öğrendiğinde bu iş uzun sürmemişti. Ama çocuk bu şehirden hiç çıkmamıştı.

Ama ben on yıldan daha uzun süredir uzak kalmıştım buralardan ve aslımı bilmeyen insanlarla temas ede ede bize aşıladıkları aşağalık duygusundan yavaş yavaş kurtulmuştum, bir dürtü gibi bu aşağalık duygusu; Tom'un patlamış dudaklarından acıma sözleri dökülmesine, Beyaz Adam'ın ayak seslerini işitir işitmez kardeşlerimizin dehşet içinde, böcekler gibi, kaçacak delik aramasına yol açar; ama biliyorum. Beyaz Adam'ın derisine sahip olmakla onu ele geçirmek kolaylaşır, çünkü kendi benzerleriyle çenesi açılır ve kendine ihanet eder.